Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | herhangi bir zamanda | ever zf. | ||
If you ever come to town, come to see me. Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin. More Sentences |
||||
Genel | herhangi bir zamanda | any given time zf. | ||
There are hundreds of thousands of women in jail at any given time in the United States. Amerika Birleşik Devletleri'nde herhangi bir zamanda cezaevinde yüz binlerce kadın bulunuyor. More Sentences |
||||
Genel | herhangi bir zamanda | whenever zf. | ||
Genel | herhangi bir zamanda | at anytime zf. | ||
Genel | herhangi bir zamanda | anywhen zf. | ||
Genel | herhangi bir zamanda | whenas bağ. | ||
Phrases | ||||
İfadeler | herhangi bir zamanda | at any given time expr. | ||
İfadeler | herhangi bir zamanda | at any one time expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bundan sonraki herhangi bir zamanda | at any time thereafter zf. |
Phrases | ||
İfadeler | (belirlenen/belli bir zaman aralığındaki) herhangi bir zamanda | at any given time expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | herhangi bir faaliyetin önceden belirlenen kalitede ve zamanda en az maliyetle başarılması için alınan önlemler | cost control i. |
Law | ||
Hukuk | mevcut zamanda başlayıp herhangi bir koşula bağlı olmayan miras hakkı | vested legacy i. |
Religious | ||
Dini | herhangi bir zamanda yapılabilen kabe ziyareti | umra i. |